alıp götürmek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

alıp götürmek



"alıp götürmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

Türkçe İngilizce
General
alıp götürmek grip someone's imagination f.
alıp götürmek carry away f.
alıp götürmek sweep away f.
alıp götürmek come for f.
alıp götürmek make away with f.
alıp götürmek take off f.
alıp götürmek carry off f.
alıp götürmek entrain f.
alıp götürmek run away with f.
alıp götürmek to lead away f.
alıp götürmek take away f.
alıp götürmek toll f.
alıp götürmek benim f.
alıp götürmek deport f.
alıp götürmek heave [obsolete] f.
Phrasals
alıp götürmek blow off f.
alıp götürmek carry (someone or something) along with (someone or something) f.
alıp götürmek carry away f.
alıp götürmek carry away f.
alıp götürmek carry someone or something away f.
alıp götürmek make away off f.
alıp götürmek bring away f.
alıp götürmek whisk away f.
alıp götürmek bear off f.
alıp götürmek carry (someone or something) along with (someone or something) f.
alıp götürmek carry someone along f.
alıp götürmek cart someone or something off f.
alıp götürmek fetch away [old-fashioned] f.
Idioms
alıp götürmek carry off f.
Trade/Economic
alıp götürmek take away f.
alıp götürmek lead away f.
Law
alıp götürmek tol f.

"alıp götürmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

Türkçe İngilizce
General
alıp götürmek (su/dalga) wash away f.
zorla alıp götürmek reve f.
elbisesini alıp götürmek despoil [obsolete] f.
Phrasals
beraberinde alıp götürmek carry (someone or something) along with (someone or something) f.
birini veya bir şeyi tekerlekli bir araçla alıp götürmek wheel someone or something away f.
(birini/bir şeyi) kayıkla kıyıdan alıp bir yere götürmek row (someone or something) out to something f.
akıntıyla alıp götürmek sweep up f.
birini aceleyle/apar topar alıp götürmek swish off f.
suyla alıp götürmek wash out f.
bir şeyi suyla alıp götürmek wash something out f.
aceleyle/apar topar alıp götürmek whisk away f.
alıp (bir şeyin) içine götürmek sweep into (something) f.
'-i alıp götürmek strip of f.
(bir şeyden/yerden) alıp götürmek sweep out of (something or some place) f.
restorandan siparişini paket olarak alıp götürmek take away f.
birini alıp götürmek take away f.
restorandan siparişini paket olarak alıp götürmek take out f.
birini alıp bir yere götürmek sweep off f.
(birini/bir hayvanı) alıp götürmek walk away with (someone or an animal) f.
(bir şeyi) rahatça alıp götürmek waltz off (with something) f.
umursamadan (bir şeyi) alıp gitmek/götürmek waltz off (with something) f.
(bir şeyi) alıp elini kolunu sallayarak gitmek/götürmek waltz off (with something) f.
(birini) birden alıp (bir yere) götürmek whip (one) off to (some place) f.
hemen alıp götürmek whisk off f.
(birinden/bir şeyden) alıp götürmek bear off from (someone or something) f.
arabayla alıp bir yere geri götürmek run back f.
birini/bir şeyi alıp götürmek blow someone or something away f.
birini (bir şeyle) alıp götürmek carry someone along (with something) f.
birini beraberinde sürüklemek/alıp götürmek carry someone along (with something) f.
birini/bir şeyi alıp bir yere götürmek carry someone or something over to something f.
birini alıp götürmek carry someone away f.
(birini/bir şeyi) alıp götürmek carry someone or something off f.
bir şeyi alıp götürmek carry something off f.
(birini/bir şeyi) alıp götürmek için gelmek come for (someone or something) f.
araçla alıp götürmek drive away f.
birini/bir şeyi bir yerden sel alıp götürmek flood someone or something out of something f.
birini/bir şeyi bir yerden sel alıp götürmek flood someone or something out f.
(bir şeyden) sel almak/alıp götürmek flood out of (something) f.
bir şeyi alıp götürmek guide something away f.
(birini/bir şeyi) alıp götürmek lead (someone or something) away f.
(bir oyunu, yarışı) alıp götürmek run away with (something) f.
(bir oyunu, yarışı) alıp götürmek run off with (something) f.
birden alıp (bir yere) götürmek whip off to f.
Phrases
yemeği alıp götürmek üzere ısmarlama to go zf.
Idioms
ne var ne yok alıp götürmek pick something clean f.
işin en iyi yanını alıp götürmek take the gilt off the ginger f.
(birini/bir şeyi birinden) alıp götürmek take (someone or something) off (one's) hands f.
birini/bir şeyi birinden alıp götürmek take someone or something off someone'shands f.
birini/bir şeyi birinden alıp götürmek take something/somebody off somebody’s hands f.
(birini/bir şeyi) alıp/çalıp götürmek make away with (someone or something) f.
Law
zorla alıp götürmek rape f.
Literature
en değerli şeylerini alıp götürmek disgarland [rare] f.
Archaic
zorla alıp götürmek ravish f.